Türk pop müziğinin güçlü sesi İzel, yıllar önce yaşadığı büyük bir ihanetin izlerini hâlâ taşıyor. Sevgilisi ve en yakın arkadaşını birlikte yakaladığı o gece, hayatının en derin yarasını aldı.
Sahnedeki zarafeti, sesiyle kalplere işleyen yorumları ve güçlü duruşuyla yıllarca sevilen İzel, bir dönemin en önemli pop ikonlarından biri oldu. Ancak ekran ışıkları, perde arkasındaki derin yaraları gizleyemedi.
Kariyerinin en parlak günlerinde, özel hayatında yaşadığı bir travma, onun sadece kalbini değil, bedenini de yaraladı. O gece yaşananlar, Yeşilçam senaryolarını aratmayacak kadar dramatikti.
İzel, bir röportajında yıllarca suskun kaldığı gerçeği nihayet paylaşmıştı. Sevgilisiyle en yakın arkadaşını birlikte yakaladığı anı anlatırken, gözleri dolmuştu: “Sadece ‘Kolay gelsin’ dedim ve çıktım…” Bağırmadı, hesap sormadı. Öfkesini içine gömdü. Ama bu suskunluk, sabaha bambaşka bir şekilde bedeninde yankılandı.
O gece yaşadığı travma sonrası sabah uyandığında yüzünde kızarıklıklar fark etti. Önce cilt hastalığı sandı. Ancak doktorun teşhisi bambaşkaydı:
Ağır stres sonucu bağışıklık sistemi çökmüştü.
Bu süreçte yüzünde kalıcı deformasyonlar oluştu. İki estetik müdahaleye rağmen, izler tamamen silinemedi. İzel, yaşadığı o dönemi şu sözlerle anlatıyordu: “Allah’tan başka bir hastalık olmadı. Sadece yüzümle kurtuldum.”
İzel’e bu ihanetin ardından bir şarkı yazıp yazmadığı sorulduğunda, tek kelimeyle yanıt verdi:
“Evet.”
Ancak şarkının adını açıklamadı. Çünkü o parçanın kimden bahsettiğini bilenler olduğunu düşündüğünden, konuyu kapatmayı tercih etti.
Yine de hayranları, “Düşer O” gibi bazı şarkılarında bu yaşanmışlığın izlerini bulduğunu dile getiriyor.
Bu olay sonrası uzun süre ekranlardan uzak kalan İzel, yüzündeki değişim nedeniyle sahneye çıkmakta tereddüt etti. Ancak zamanla, müzik tutkusuna ve hayranlarının desteğine sırtını dönemedi.
Acılarını şarkılara dönüştüren İzel, yeniden sahnelere adım attı. Ve her defasında daha güçlü bir kadın olarak karşımıza çıktı.
İzel’in yaşadığı bu derin travma, sadece bir ihanet hikâyesi değil. Aynı zamanda içe atılan duyguların beden üzerindeki etkisini çarpıcı şekilde gösteren bir örnek.
“Bir gecede üzüntüden saçları beyazlayanları bilirdim, ama vücudun bu şekilde tepki vereceğini ilk kez yaşadım,” diyen İzel’in hikâyesi, kimseye dert olmadan kendi yarasını sarmaya çalışan güçlü kadınların sesi oldu.
